Hacamat ve tıbbı nebevi
Tıbbı nebevi kavramı peygamber adına rivayet edilen hadislere dayanır. Tıp ve pozitif bilim ve dünyevi konular hakkındaki birçok rivayet mevzu hadislere dayanmaktadır. Bilim mutlak bilgi değildir değişkendir ve gözleme dayalıdır. Peygamber Kur’an vahyini tebliğ eden açıklayan ve pratik uygulamasını yaşayıp Müslümanlar için örneklik misyonuna sahiptir. Vahye dayalı tüm eylem ve söylemleri elbette Müslümanları bağlar. Beşeri olan yaşam biçimi ve sözleri ise yaşadığı dönemim coğrafi ve kültürel ortamının sonuçlarıdır. Nitekim o dönemin Müslümanları bazı dünyevi konularda peygambere itiraz edip düşüncesine katılmamışlardır.
Peygambere doktor, ziraatçı, mühendis, vb. meslekleri yakıştırmak peygambere saygısızlıktır. Kur’an da Rabbimiz peygamberimizi her türlü şaibeden ve isnatlardan beri kılmamızı emrediyor.
Hacamat 5000 yıldan beri kadim tıp geleneğinin günümüze kadar gelmiş ve tarihin birçok dönemlerinde uygulanmış bir tedavi yöntemidir. Peygamber tarafından bulunan bir tedavi yöntemi değildir. O dönemler de zaten uygulanan bir tedavi yöntemidir. Dini bir vecibe gibi algılamak doğru değildir. Peygamberimiz hacamat yaptırmıştır tavsiyede etmiştir. Sonuçta sağlık açısından istifade ettiği için kendi çevresine tavsiye etmesi çok tabiidir. Nitekim Geleneksel tıp zaten geçmişte uygulanan veya tavsiye edilen ve günümüze kadar ilave edilerek gelişen bir sürecin sonucudur.
Dini bir vecibe gibi peygamberi alet ederek ehil olmayan kişilerin peygamber adına pazarlama yapmaları ve uygulama yapmaları tasvip edilemez. Günümüzde en çok suiistimal edilen alan peygamber adına uydurulan tıbbı nebevi kavramıdır. Bazı bitkilerin abartılarak şifa oldukları gibi söylemlerin peygamber adına yapılması ve şaibelere konu edilmesi dini açıdan sakıncalıdır.
Bilim ve tıp tüm insanlığın ortak mirasıdır. Elbette zaman zaman yanlış uygulamalar yapılmış olabilir. Bugün modern tıp ve ilaç firmalarının insan sağlığı üzerinden rant elde etmeleri daha çok kazanmak hırsı ile yeni hastalıklar icat edip tıp literatürüne geçirmeleri bilim adına yapılan yanlışlardır. Çağımızın en büyük felaketi gıda ve ilaç sektörünün insan sağlığını tehdit eden salt daha çok servet edinme amacı ile insanlara dayatılan ürünlerdir. Diyabet, Yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, böbrek, obezite, depresyon vb. hastalıklar gıda ve ilaç firmalarının bilinçli olarak pazarı büyütme adına ürettikleri ürünlerin ve yaşam tarzının sonuçlarıdır. Bu ilaçlar sadece semptomları ortadan kaldırmaya dönüktür tedavi amaçlı değildir.
Sağlık bakanlığı verilerini incelip baktığımızda sadece son 20 yılda açılan diyaliz merkezlerinin sayısı, düzenli olarak kalp, tansiyon, diyabet, depresyon kullanan kişi sayısına baktığımızda sonucun ne kadar felaket olduğunu fark ederiz. Hızla özel sektör tarafından açılan hastaneler ve devlet eli ile yapılan hastanelerin cirolarına bakın devlet bütçesinden ayrılan pay bütçenin % 20 ne yaklaşmıştır. İnsanları müşteri gibi algılanmaya başlamışlardır.
Geleneksel ve Tamamlayıcı tıp uygulamalarının doğru ve uzmanları tarafından yapılması, koruyucu hekimlik yani insanların hastalanmamalarını sağlayacak fıtrata uygun bir çevre, ekolojik gıdaların üretilmesini sağlayacak tarım politikaları, hareketli bir yaşamı hedefleyen bir konsepte acil ihtiyaç vardır.
Hacamat ve sülük uygulamaları bir çok hastalığın tedavisinde geçmişten günümüze nerdeyse bütün dünyada başarılı bir şekilde uygulanan bir tedavi yöntemidir. Özelikle batı da üniversitelerde klinik araştırmalar da hastalar üzerinde yapılan deneylerde sonuçları gözlemlenmiştir. İngiltere, Almanya Fransa gibi ülkelerde bu iki uygulama akredite edilmiş durumdadır. Almanya da 300 ün üzerinde sülük tedavi kliniği mevcuttur.
Hacamat üzerinden yapılan tartışmalar mutlaka dini boyutun dışında yapılmalıdır. Bilakis yapılması teşvik edilmeli hatta sosyal güvenlik kapsamına alınmalıdır. Hastalıkların önlenmesinde ciddi katkılar sağlayacağı kanısındayım. Bu tedaviler aynı zamanda ilaçlara ödenen milli servetin israfını önleyecek ve bu ilaçlara ödenen paralar ekolojik tarım desteklerine ayrılmalıdır. İnsanlarımıza en temel gıda olan ekmek ve suyu bile sunamıyoruz bu iki ürün maalesef insanları hastalıklara maruz bırakıyor.
Küresel gıda ve ilaç firmaları bakara 205 deki uyarıya rağmen “ İnsanların ekinlerini ve nesillerini helak ederler” ayetindeki gibi bütün insanlığı esir almışlardır. Lütfen ülkemizin terör sonucu ölen insanımız ile gıda ve ilaçlardan (yanlış tedavilerden) ölen insan sayımızı kıyaslamanız durumunda dehşet bir sonuç ile karşı karşıya olduğumuz gerçeği ortaya çıkar.
Tıp fakültelerinde okutulan müfredatımız ve tedavi yöntemleri ilaç firmalarının finanse ettiği ve dikte ettiği klinik araştırmalar sonucu ülkelere dayatılmaktadır. Doktorlarımız ilaç firmalarının birer pazarlama elemanı gibi onlar tarafından tanıtımları yapılan ilaçları pazarlamaktadırlar. Sağlık sistemi onlara çalışmakta tüm yatırımlar onların pazarını büyütmeye hizmet etmektedir.
Sonuç olarak hastalıkları ortaya çıkaran sebepler ve kaynaklar üzerinde durulmalı, bu sebepler ortadan kaldırılmaya çalışılmalıdır. Tarımsal faaliyetler ve hayvancılık yerli ve geleneksel tohumlar ile doğal yöntemler ile üretilmelidir. Ekolojik çevre korunmalı, sanayileşme çevreyi koruma esasına göre gelişmelidir. Şehirleşme dikey değil yatay olmalı ve yeşil alanların artırılması hedeflenmelidir.
Hastalıkların %70 beslenme % 30 u çevresel faktörler kaynaklıdır. Koruyucu hekimlik uygulamaları teşvik edilmeli, Hacamat, sülük, akupunktur vb. uygulamaları yaygınlaştırılmalıdır.
Hacamat üzerinden yapılan tartışmalar küresel gıda ve ilaç firmalarının ekmeğine yağ sürmektedir.
Hacamatın faydaları:
Hacamat her şeyden önce bir kan verme eylemi olduğundan, kan vermenin tıbbi faydaları başlığında bütün faydalara haizdir. Ayrıca, Hacamatın, hastalıklardan korunmak anlamında önemli bir katkısı olması sebebiyle sağlıklı insanların ( her yaş grubu için ) da yılda iki sefer yaptırması şiddetle tavsiye edilmiştir.
Hacamatın faydalarından başlıcaları şunlardır;
► Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, vücuda direnç kazandırır.
► Kanda birikmiş ağır metal ve toksinlerin atılmasını sağlar.
► Ödemleri çözer.
► Kan üretimi ile görevli organları uyarır.
► Beyin fonksiyonlarını canlandırır.
► Ağrıları giderir.
► İleride oluşabilecek muhtemel hastalıkların önlenmesinde etkilidir.
► Bel, boyun fıtığı, eklem ağrıları, karaciğer, kalp hastalıkları, psikolojik hastalıkların ve bunun gibi tüm kronik hastalıkların tedavisinde faydalıdır.
► Göze canlılık verir, gözün görme kabiliyetini artırır. Başından hacamat olan bir insan bunu hemen fark eder.
► Unutkanlık ve dikkat eksikliği olanlar; okuduğunu zor anlayanlar ve baş ağrısı şikâyeti olanlar için kafadan hacamat çok faydalıdır. Ezber kuvvetini artırır, hızlı karar alma yeteneğini geliştirir.
► Hacamat, çocukların gelişiminde, gençlerde ise daha dengeli bir ergenlik geçirmelerine yardımcıdır.
► Hacamat metabolizmayı düzenleyerek bağışıklığı güçlendirdiğinden düzenli yaptıranlar, çok sık grip ve soğuk algınlığına yakalanmaz, daha sağlıklı ve daha dinç görünüme sahip olurlar.
Sabri kaya
22.08.2017