PRP kandaki trombositlerden zenginleştirilen serumun vücudun ihtiyacı olan kısmına uygulanması şeklinde tanımlanabilir. Trombositler herkesin kanında mililitre de 200.000 kadar bulunan, esasen kanın pıhtılaşmasında rol oynayan hücrelerdir. Normalde dokuda bulunmazlar sadece kan içerisindedirler. Dokuda bir yaralanma ve damar kesisi olduğunda trombositler bir yandan pıhtılaşma sağlayıp damarı onarırken bir yandan da içerdiği büyüme faktörü adı verilen maddeleri ortama salarak o bölgeye iyileşme sağlayan hücreleri çeker ve yine o bölgedeki kök hücreleri canlandırır. PRP’de bir miktar kan özel tüpler içerisine alınıp, özel hız ve zaman içerisinde santrifüj makinesinde çevrilerek trombositten zengin serumun ayrılmasıyla elde edilir. Normalde kanda 1 mililitre de 200.000 kadar bulunan trombosit miktarı PRP materyalinde 1 mililitre de 1-1.5 milyona kadar çıkar. Bu trombositten zengin serum, aktif yara ya da menisküs-eklem kireçlenmesi gibi vücudun hasar olan bölgelerine uygulanabileceği gibi doku onarımının gerçekleşmesini istediğimiz yüz ya da saçlı deriye de uygulanabilir.
Trombositler tek başlarına dokuya verildiklerinde içeriğinde bulunan büyüme faktörlerini ortama bırakmazlar. Bunun için aktive edilmeleri, uyarılmaları gerekir. Ozon gazının da trombositleri çok iyi uyardığı, ozonla yapılan PRP uygulamalarının sonuçlarının daha iyi olduğu gösterilmiştir.